Buradasınız
“Her şeyin üzerinde çatlaklar vardır. Işık da bu çatlaklar ve kusurlar sayesinde görünür." Leonard Cohen
Senelerdir bir yerden geçip sonra aydınlanacağımı düşünüyordum. Bu işin bir mertebesi olduğunu o rahlelerden geçmeden ulaşılamayacağını.
Bana gelen enerjinin bilginin geçişine izin vermedikçe çevremde yarattığım korkudan endişeden kaygıdan oluşan alanın sabit durmasına izin verdikçe aynı senaryoyu yaşayıp durduğumu fark etti.
Hep biliyoruz seçim gücümüzü ancak yapabilirliğimizi unutuyoruz. Sihirli bir değnek, bir anahtar, cennet kapısı bekliyoruz ya da bir reçete, kurtarıcı… Aslında gerçek öyle değil… O birisi hiç gelmiyormuş Özdemir Asaf boşuna dememiş “Birisi Gelmeyecek sakın bekleme!” diyeJ
Sevmeye hep dışarıdan başlanacağını düşünmüştüm.. İnsanları, doğayı, hayvanları … Karşımdakini sevmek daha kolaydı… Çünkü odağım oradaydı. Benim kendime göre kusurlarım vardı ve bu kusurlar düzelmedikçe kendimi sevmeyi de ertelemem gerekiyordu. Çok iyi işler başarırsam, güzel yazı yazarsam, kilo verirsem, kendimi sevebilirdim . Hep bir duruma bağlı olarak…O zaman gerçekten seviyor muydum dışımdaki dünyayı, kendi yansımaları mı? Dürüst olalım hiç sanmıyorum! Güzel gördüklerim belki …O da yeterli olmayabilir ! Ya kusurlu gördüklerim, yargıladıklarım ötekileştirdiklerim …
Bu biraz elinde “ Lütfen beni sevin ve görün dilekçesi “ ile bir devlet dairesinde kapı kapı dolaşmaya benziyor. Üç vakte kadar şu kişi onaylarsa, bu masa tasdiklerse, şu ilgilenirse o zaman ben de kendimi sevme hakkını kazanabilirim. :) Ardından da güzel bir şey olacak, bir kapı açılacak, içeri ışık girecek hikayesi… . Biri ilişkiye başladığında, yeterli parayı kazandığında, diplomanı aldığında doktorayı tamamladığında, evin yanına yazlık da aldığında …Bunun sonu da yok esasında!. ..
Anladım ki meğerse o ışığın önünde kapalı duran kapı benmişim. Bunu bulduğumda çok şaşırdım .”Ben bunu biliyordum ya hu!” dedim kendime “E o zaman neden kapalı duruyordun?” dedi öteki de…Üzerimdeki çatlaklar ışığın girmesine izin vermek içinmiş. O çatlakları çatlak haliyle sevebildiğim de kapının kolu oynadı ve içeri daha çok ışık girdi. Bu yazıyı bugün paylaşmak istedim 21 Aralık Kış Gündönümü en uzun gece . Eskilerin ışığın gelişini kutladıkları Yule Bayramı, kapıyı açmanın ve içeri daha çok ışık buyur etmenin zamanı...
Her halimizle, iyisiyle kötüsüyle, doğrusuyla yanlışıyla, kendimizi kutladığımız kutsadığımız bir gün olsun. Kapımız açılsın karanlıkta unutulmuş, görülmemiş, sevilmemiş her zerremize ışık dolsun