BİR AKŞAM YÜRÜYÜŞÜNDEN NOTLAR

Biraz kafamı derleyip toplamak için yürüyüşe çıktım. Kafamda –meli ve –malı lar vardı Daha hızlı yürü-meli daha çabuk hareket et-meliydim.... Evde yazılması gereken yazılar ve gönderil-mesi gereken e- postalar vardı... Bir yandan da yetişememe kaygısı nefesimi sıkıştırıp, kalbimin güm güm atmasına neden oluyordu… Bu düşüncelerle yolumun üstündeki köprüye yaklaştım 
İçimden bir ses “Dur!” dedi. “Bu köprüden geçeceksin kafanda ol-ması ve yapıl-ması gerekenler aynı sıkışmışlık hissini köprünün öbür yanına da götüreceksin.” “Ne istiyorsun? ne yapıyorsun? amacın ne? Bu şekilde yaşamaktan keyif alıyor musun?”… Köprünün ayağında durdum… İçimdeki sesin sorduğu sorulara ve cevaplarına baktım… Gerçekten hissederek yaptıklarıma… Burası yani köprüye bir adım atmadan önce durduğum yer “0” noktasıydı ya da mecburiyetlere göre, olması gerekenlere göre, alınması istenilen onaylara göre yaşamayı ve fark etmeden geçen an’ları sıfırlama noktası. .. Bu düşünce bana bir yandan iyi geldi diğer yandan zorladı…Çünkü hissetmeden mecburiyet duygusu ya da kaybetme korkusu ile yaptığım her şey hayatın içinde en çok görmem gerekeni unutmama ya da görmezden gelmeme sebep oluyordu. “Kendimi” unutuyordum. Her şey an’da saklıydı. Bir an içinde farkında olduğumu diğer an’da unutabiliyordum. Araya alışkanlıklar ve rutin giriyordu… İçerdeki sesi dinleyip o köprünün ayağında durmasam aynı sıkışmışlık hissi ile devam edecektim. Köprünün diğer ucuna doğru geçerken ortasında durdum köprünün ayakları ve ben şimdi tıpkı bir teraziye benziyorduk. Bir yanda olması gerekenler ve geride yürüyüp geldiğim yol, diğer yanda kalbimin sesi ve gideceğim yol… 
Ben ortadaydım, merkezde.
Bu bana iyi geldi işte! Neyi neden yaptığımı bilmek ve kendi merkezimde kalarak fark ettiklerimin farkına varmak … Kendimi dengede ve güçlü hissettim. Neyi neden yaptığımı biliyordum ve böylece endişe yok oluyordu…Kaygının, endişenin dışına çıkmak , alışılagelmiş “ben”in dışına çıkmak demekti...İçimdeki "ben" in mutlu olduğunu hissettim… Dışarıyı bırakmış artık kendisi tarafından görülüyordu. ..
Köprü beni kendi bir’liğime, merkezime taşıdı. Köprüye ve onu görmemi sağlayan kalbe teşekkür ettim.