Buradasınız

Hayat Veren Ağacın İki Dalı…

Bulunduğumuz yolda bize ilham veren şeylerin elimizden tuttuğunu hissederiz. Bizi oyunun dışına çıkarıp hayatımıza tekrar bakmamıza yardım ederler…Benim elimden bazen bir masal tutar, bazen şiir, bazen şarkı, bazen bir renk ,bazen film… Elimden tutup ilham verenleri paylaşmak isterim.

Aşağıdaki masal kızımla oynadığımız bir oyun sonucu karşımıza çıktı …Bir kitap açar ve o gün aklımıza takılan soruları sorarız kitaplar da cevaplar… Biz de dolunayın bize getireceklerini sormuştuk ;
Hayat veren Ağacın İki Dalı…

Hayat veren ağacın meyvelerini hiç kimse tatmamıştı. Köyün ortasında, iki büyük dalı meyvelerle dolu, muhteşem gökyüzüne ellerini açmışçasına yukarıya doğru uzanıyordu. Kimse bu meyvelerden tek bir ısırık dahi almaya cesaret edememişti. Çünkü dallardan birinin hayat veren, diğerinin ölümcül zehirli meyvelerle yüklü olduğu herke tarafından biliniyordu. Hangi dalın hayat hangi dalın ölüm verdiği bilgisi zaman içinde kaybolmuştu. Böylece ağaç etrafı ahşap oturma banklarıyla çevrili olarak öylece köyün ortasında duruyordu. Burası yaşlıların buluşma noktasıydı, çocuklar etrafında oynardı, işçiler gölgesinde dinlenirdi ve geceleri koruyan dallarının altında hikayeler anlatılırdı. Ama meyvelerine dokunulmazdı. 

Büyük kuraklığın yaşandığı yıla kadar bu böyle devam etti. O yıl gökyüzünden tek bir damla su düşmemişti. Tohumlar toprakta kurumuş, kıtlık başlamıştı. Köyde ölümün gölgesi dolaşıyordu. Ama hayat veren ağaç yeşil kalmıştı ve meyveleri her zamanki gibi kocaman ve suluydu. Kökleri dünyanın merkezine o kadar sıkı sıkıya bağlıydı ki diğer bütün bitkiler kuruyup ölürken o, gizli suya ulaşabiliyordu. Köylüler ağacın meyvelerini korku ve açlık dolu bakışlarla gözlüyorlardı. 

Ta ki bir gün torunu hastalanan yaşlılardan biri bütün köylüleri ağaca çağırana kadar. “Torunumun sağlığı uğruna bu meyvelerin birinden bir ısırık alacağım. Beni izleyin; ölürsem ona diğer daldan bir meyve verin ve torunumun hayatını kurtarın. Umarım bu fedakarlığım daha pek çok nesile hayat verir” 

Yaşlı adam bunları söyledikten sonra bir meyveden ısırık aldı. O çiğnemeye devam ederken insanlar da onu izlediler. Yedikçe adamın sırtının dikleştiğini, saçlarının beyazdan siyaha döndüğünü, cildinin parlaklaştığını seyrettiler. Hayat veren meyveyi ısırmıştı. Bütün köylüler fırlayıp o daldan bir meyve koparmaya koştu. Herkese yetecek kadar hatta daha bile fazlası vardı. Sanki onlar meyveleri kopardıkça yerine yenileri geliyordu. 
Gece, ağacın dallarının altında hayatın dönüşünü kutlamak için müzikler çalındı, danslar edildi ve neşe dolu şarkıların yankısı dallardan gökyüzüne kadar ulaştı. 

Çocuklar çok uzun bir süre sonra endişeli bir fısıltı Ay’ın altında kalplerden dudaklara yayıldı. Ya bilgi bir kez daha unutulursa? Ya bir çocuk masum bir şekilde ağacın yanlış tarafına uzanıp hayatını kaybederse? Zehirli meyveleriyle o uğursuz dalın gözlerinin önünde durması tehlikeli değil miydi? Bir şey yapılmalıydı! Hemen bir testere, altı çift el: İşte çözüm! Hepsi tatmin olmuş ir şekilde yataklarına gittiler. Zehirli dal kesilmiş yerde yatıyordu. 

Ertesi sabah köy bir feryatla uyandı. Hepsi dışarı koştular, bir de baktılar ki hayat veren ağaç ölmüş! Bütün meyveleri kurumuş, gövdesinin içi bile kupkuru ve bomboş olmuştu. Daha bir gün önce onca kişiyi olgun meyveleriyle besleyen ikiye bölünmüş ağaç bir gecede kuruyup ölmüştü. (Judith Marika Liberman’ın Masal Terapi adlı kitabından)

Kızım Maya’nı ağzından masalın mesajı: “Anne iyi ve kötü diye bir şey yok istersek her ikisi de bizi besleyebilir. Niye ağacı sevmekten vazgeçelim ki? Kötü meyve de onun. Bizim hangi meyveyi seçtiğimiz önemli.”
Kendimizi de gölge ve aydınlık tarafları ile görmek ve hangi meyveyle beslendiğimizi anlamak mümkün. Bu Hayat veren Ağacı yani kendimizi daha çok yeşertecektir <3 
Gölgemizi aydınlığa kavuşturabilmek için bugün bir liste yapabiliriz. 

-Başkalarında bizi en çok ne öfkelendiriyor?
-Bu öfkelendiren özelliklerinin bizde bir yansıması var mı? 
Tüm gölgelerin aydınlığa kavuştuğu, dallarımızın yeşerdiği aydınlık günlerimiz olsun. Gününüz güzel geçsin <3