Seçimlerimiz ve karar vermekle ilgili bir yazı birkaç gündür aklımda dolanıyordu...Geçmişte takılı kalmamak ya da geçmişteki travmaların yarattığı korkularla yeni başlangıçlar yapmaktan kaçmaktan bahsedecektim. Her ne kadar bizi sıksa, boğsa da alışkanlıkları bırakıp yeniye yelken açamamaktan... Şu ara konuştuğum kişiler de çevrem de gözlemlediğim bir durum bu. istemeden de olsa eskide bıraktık dediğimiz şeylere tekrar geriye dönmek ve yeniyi seçememek, korkularımıza takılıp kalmakla ilgili bir şey yazmak istedim. Bunları düşünürken aşağıda seyredeceğiniz konuşmaya denk geldim. Zor seçimler de hangi seçeneği neye göre seçtiğimizi sorguluyor? Ağırlığına kütlesine genişliğine göre mi? Yapacağımız seçimle oranlandığında büyük eşit ya da küçük olmasına göre mi? Kazandıracağı para miktarına göre mi? sonucunda bize kattığı duygusal değere göre mi?( Mutluluk, neşe, paylaşmanın verdiği huzur gibi..) Her seçime bir neden yaratabiliriz. Yarattığımız nedenleri kimin ürettiği önemli...Bu nedenler toplumun bize dikte ettirdikleri mi yoksa bizim kendimize göre seçtiğimiz sebepler mi? Aslında bu çok önemli bir nokta! Hangi iş yapacağımız?, nasıl bir yaşama biçimi seçeceğimiz? kiminle evleneceğimiz? Zor diye adlandırdığımız tüm seçimler kim olduğumuzu ve hayata kim olarak devam edeceğimizi belirler diyor. Ve tamamen Tanrı işidir.
Neyi neden seçtiğimizin ve hayata kim olarak devam edeceğimizin farkında olduğumuz bir hafta olsun. İyi pazarlar <3